Maria'nın Bahcesi'nde Aksam Sefası

Kahvaltısına doyamadığımız Maria'yı bu kez de aksam yemeği için bahcesinde ziyaret ediyoruz. Malesef bu kez kış gercekten gelmiş bahçede değil ama bir o kadar şirin iç mekanda oturuyoruz. Ziyaretimizin kutsal nedeni Ufuk'un askere gidişi, neşeli bir masayı güzel yemeklerle donatma vakti.





Masayı süsleyen karides cipsleri ve tazecik, envai ceşit ekmek fazla dayanmıyor; rakı ve kırmızı saraptan oluşan içki seckimizin yanında Ege mezeleriyle başlıyor gece. Ege'nin incileri Kabak Çiçeği ve girit dolması, portakal soslu kereviz, Ege salatası... Kabak çiçekleri günlük olarak, ekspres karyogla, Tire'den geliyor, enginar da Ödemişten! Bu kısım benim favorim. Ozellikle portakal soslu kerevizden bir kilo yiyebilirim.






Sonrasında deniz ürünleri kategorisine geciyoruz ki masayı asıl mest eden kısım bu oluyor. Kalamar Akordeon, Ahtapot ve Midyeli Salma...
Ahtapot ve kalamar da Yunanistan’dan getiriliyor. (bu kısmı cok anlamadım :) Ege'nin bu kıyısında yok mu sanki?)





Bir hikmet var ki herkes her yudumuna bayılıyor "Lokum gibi" tabir edilen kalamar'ı kim bitirdi herkes birbirini sucluyor. Hepsinden birer tabak daha gelince haliyle ana yemeğe yer kalmıyor. Ama Erhan'ın hep soylediği gibi "Midede tatlının yeri ayrı!".
İsimleri birbirinden çekici tatlıları garson da oyle bir betimliyor ki hayali kendinden daha lezzetli. Çikolatalı sufle, karadutlu cheesecake, çikolatalı browni, ayva tatlısı ve bahcenin rüyası! Tatlılar sunumları& görünüşleriyle de büyülüyor. Herkes hepsinden bir lokma alıyor tabi. Ancak beraberinde soylenen 1 buyuk rakı ve saraptan mıdır bilinmez tatlılar beklenen tadı vermiyor. Damaklar bu macerayı ufak da olsa hüsranla bitiriyor. 



İşte o an mekandaki sessizlik bizim gürültümüzü bastırıyor. Canlı müzik çoktan susmus, masalar temizlenmiş, Maria abla günü kapamak için kasaya geçmiş.. Boylece Maria'nın bahcesinde tadından yenmez bir cumartesi aksamı daha geçmiş gitmiş...

0 yorum:

Yorum Gönder