Ver Coşkuyu!

Bir mucize eseri yetiştiğimiz uçağımız Antalya'ya aksam saatlerinde iniyor. Kadir'in yeri'nden bizi almaya gelen transfer aracımızın söförü Ali Abi ile Antalya havaalanı-Olympos arası yolculuğumuza başlıyoruz. Yol uzun, Ali abi hoşsohbet. 1 saat kadar yol aldıktan sonra "açmıyız çocuklar?" diye soruyor. Akşam yemeği yememişiz, bir de üzerine stresli bir yolculuk bizi hayli acıktırmış. Ali Abi'nin bir köftecisi var yol üzerinde "Antalya'ya her inişimde dönüşte mutlaka uğrarım diyor". Son dönemde hamburger ve köfteyle fazlaca haşırneşir olmuş midelerimiz için ilk tercih olmasa da o dakika itibariyle tek seçenek gibi görünen bu teklife hayır diyemiyoruz. Göynük kavşağını geçince sağa çekiyor Ali Abi, İstanbul'da da yol kenarlarında sıkca karşılaştığımız ve pek başarılılarını taddığımız arabacı köftecilerinden biri burası. Yani ilk bakışta...





VER COŞKUYU! "farkımızın ve tarzımızı farkındayız sloganıyla" ilk anda gönlümüzü feth ediyor. Kelimenin tam manasıyla bir yol üstü lezzet durağı! Tezgahta çılgın bir amca, mangal başında sakin bir teyze, karı koca, bir aile işletmesi aslında. Fonda gazete küpürleri, vergisini ödeyen bir seyyar satıcıyı metediyor.


Teyzenin mangalda közlediği kokoreçleri görünce gözümüz dönüyor. Bizler için 2 yarım geliyor!!! İçine biraz Ayşen Guruda (pul biber), biraz Adile Naşit( kekik) ve bana bolca domates. Amca köfte ve kokoreçleri pişirirken sürekli veriyor coşkuyu, anlatılmaz dinlemek lazım...
Erhan kokoreçi kuru ben domatesli seviyorum. Vercoşkuyu ikimizin de damak tadına hitap eden, hem Erhan'ın hem de benim bayıldığımız, yediğimiz en güzel kokoreçi yapıyor. Ve işte mutlu sonnn:


0 yorum:

Yorum Gönder