Beşiktaş'ta bir akşam

Bir yaz akşamı, hafta içi iş çıkışı Beşiktaş'a gidiyoruz. Maksat günlerdir sayıklamakta olduğum Sütlü Nuriyeleri sonunda mideye indirmek. Dolayısıyla istikamet doğruca Beşiktaş Çarşı'ya çevriyor ve kapanmadan yakaladığımıza pek bir sevindiğimiz "Kafadaroğlu Gaziantep Baklava Börek"den dünyanın en sütlü, en hafif, en lezzetli ve en baş döndürücü, eşsiz Sütlü Nuriye'sinden yarım kilo paketletiyoruz.



Oracıkta götürmek isterdik ama tatlı öncesi akşam yemeği faslını geçmemiz gerekiyor. Bunun için her daim yenir, vazgeçilmez, olmazsa olmaz adres balık pazarının karşı sokağında bulunan Beşiktaş Köftecisi. Köfterler bitmeden yetişiyor, bir bucuk ağırlıklı siparişimizi veriyoruz; yanına salata ve piyazımızı da unutmuyoruz. Kömürde pişmiş inegöl usulü köfteler az yeşillik ve acı biber sosuyla demir tabağında az sonra masamızda, hemen ardından da midemizdeki yerini alıyor. 
Mekan sıkı Beşiktaşlı ve içerisi Beşiktaş poster, flama, arma, forma, fotograflarıyla dolu haliyle. Holigan dürtüleri bir kenara bırakıp gitmek gerek:) 
Balık pazarının arkasında minik bir çayhanede bastırsın diye bir çay molasının ardından Barbaros üzerindeki "Roma Dondurmacı"sına da gelmişken bir uğramak lazım diyoruz:) Fotoğrafta kağıt helva arası karamel, vişne ve limonu afiyetle götüren Erhan'ı görüyoruz:
Endişeye gerek yok eve geri dönünce Sütlü Nuriyelerimiz küsmesin diye onları da yiyoruz. Bu sıcakta bu performansa biz de şaşıp kalıyoruz....