Çığ gibi büyüyen gurme burger trendini sonuna kadar destekliyoruz.
Dolayısla Grupanya da "İstanbul'un en iyi burgerlarından birini yemeye hazır mısınız?" sorusunu görünce EVET cevabını yapıştırıyo, "Nişantaşı Egg & Burger'da dilediğiniz 180 gr'lık burger, patates kızartması ve içecek 20 TL yerine 10 TL!" fırsatını havada kapıyoruz.
Burgerleri fazla bekletmemek niyetiyle 2 gün sonra soluğu mekanda alıyoruz. Ufacık tefecik içi dolu fıcıcık Egg&Burger da dekorasyon klasik american burgercisi, kırmızı ve cocacola:) Personel 10 numara tatlı! Burgerler "best burger in town" iddaasında bulunsa yeridir. Çok çok kocaman ve çok çok lezzetli! Mutlaka ki sıklıkla ziyaret edilip yenmeli!YumYum! Bak yine canım çekti:)
Hoşgeldiniz:)
İki Topaç
Takipçiler
- Amasra (1)
- Antakya (1)
- Antalya (1)
- Assos (1)
- Atina (1)
- Balık (5)
- Barcelona (4)
- Berlin (2)
- Bira (3)
- Burger (1)
- Cupcake (2)
- Çeşme (3)
- Çikolata (1)
- Datça (1)
- Dondurma (1)
- Ege Mutfağı (2)
- Gökçeada (1)
- Hamburger (1)
- İstanbul (5)
- İtalya (1)
- Kahvaltı (7)
- Kapadokya (1)
- kebap (5)
- Kokoreç (1)
- Krep (1)
- Kumru (1)
- künefe (1)
- Londra (3)
- Makarna (1)
- Mangal (2)
- Meksika (1)
- meze (2)
- Milano (1)
- Muffin (1)
- Ocakbaşı (1)
- Paris (1)
- Pazar (1)
- Pide (1)
- pizza (3)
- Polenezköy (1)
- Roma Dondurması (2)
- Salata (3)
- Sosis (1)
- Şarap (1)
- Tapas (2)
- yöresel yemekler (1)
- Zeytinyaglı (1)
TimeOut Eylül 2010 sayısında ballandıra ballandıra anlatmışlar Sota'yı.
Neymiş efendim "cihangirin tıklım tışından gürültüsünden kimine göre yavanlığından ve yapmacıklığından sıkılmış olanlar kulaktan kulağa yaydı … mekanın snobluk ve banal entellikten uzak müdavimleri gül gibi geçiniyor keyiflerine diyecek yok…” muş.
Biz de buna kandık artık başka yerde boğazımızdan bir lokma geçmez dedik, Duygu ve Elif'in ertelenmekten mevsim değiştirmeye yüz tutmuş dogumgünü yemeği vesilesiyle ilk ziyaretimizi gerçekleştirdik mekana.
Deneyimleriz ibretlik:
Kocaman ferah güzel döşenmiş iç mekan, şirin bahçe sıcak atmosfer... Ama birşeylerde terslik var. Yazıda bahsedilen "dünya mutfağı"na ait lezzetlerin nereye saklandığı konusunda meraka düştüğümüz kısıtlı menüden seçtiğimiz her bir yemek için de tek kelimeyle "YOK" diyen ama bir açıklama getirmeyen suratsız ve kılıksız garsona inat oturmaya devam ediyor, en "risksiz" tercihler olarak belirlediğimiz hamburger ve bira tabağı soyluyoruz. Bir 10 dakika sonra oda sıcaklığında servis edilen biralarımızı haliyle iade ediyor yemekleri korku ve pişmanlıkla bekliyoruz. bir 20 dk sonra korktugumuz başımıza geliyor. Yemeklerimiz buzdolabından yeni çıkmış hamburger ekmeği içerisindeki yanık hazır köfte. Bira tabağında ise son bir haftadır değiştirilmediği şüphe götürmez yağda kızarmış patates ve bıçağı değdiğimiz anda içinden fışkıran kanların tabakta bir gölet oluşturduğu tavuk butu.
Garsonu çağırıp durumu anlatıyor ve bunları elbetteki yiyemeyeceğimizi ve gerçekten hayal kırıklığına uğradığımızı söylüyoruz. Ne bir özür ne bir açıklama bir de üzerinde kişi başı 20TL hesap. AFIYET OLSUN!
Ertesi sabah İzmir'den bizi görmeye gelen arkadaşlarımız Gözde&Ufukla kahvaltı için Dalyan yolundaki Bizim Ev (Sweet Home)'e gidiyoruz .
Tek arzum; Ah bir de biraz daha esse şu bahçe!O zaman deymeyin keyfimize...
Sevgili arkadaşlarımız Gözde&Gürhan çiftinin düğünü vesilesiyle bu bugulu yaz haftasonlarından biri de Çeşme'de şenlenmiş bulunuyor. Cuma gününün hafta sonuna katık edilişiyle meydana gelen "long weekend" de gezi öncesi David'in (Halegua) bizim için hazırlamış olduğu "Çeşme'de gezme, yeme ve içme hakkında her şey" konulu e-mail rotamızı belirliyor. Doğruyu söylemek gerekirse önümüzde gidilecek çok yer ve yenilecek çok şey var, ancak zaman dar. Hal böyle olunca tercihler bilindik ancak mutlaka uğranması gerekenler oluyor. Bilindik demem yanlış anlaşılmasın; zira biz pek yol iz bilemedik. Çeşme semalarında sıklıkla kaybedilen yolları Ovimaps'in kafi gelmediği noktada yine David'den canlı Tomtom hizmetiyle buluverdik:)
Ilk durak; uzzun Istanbul-Izmir uçuşu ve Izmir-Çeşme otobanındaki zorlu yolculuğun ardından tatilimize hakettiğimiz başlangıcı yapmak üzere bir Çeşme Klasiği Dost Pide'nin Ilıca şubesi.
Ardından fırından yeni çıkmış ince çıtır çıtır hamur içinde bol malzemeli pideler geliyor önümüze. Porsiyonlar büyük, fiyatlar makul, lezzet 10 numara.
Bir yaz akşamı, hafta içi iş çıkışı Beşiktaş'a gidiyoruz. Maksat günlerdir sayıklamakta olduğum Sütlü Nuriyeleri sonunda mideye indirmek. Dolayısıyla istikamet doğruca Beşiktaş Çarşı'ya çevriyor ve kapanmadan yakaladığımıza pek bir sevindiğimiz "Kafadaroğlu Gaziantep Baklava Börek"den dünyanın en sütlü, en hafif, en lezzetli ve en baş döndürücü, eşsiz Sütlü Nuriye'sinden yarım kilo paketletiyoruz.
Oracıkta götürmek isterdik ama tatlı öncesi akşam yemeği faslını geçmemiz gerekiyor. Bunun için her daim yenir, vazgeçilmez, olmazsa olmaz adres balık pazarının karşı sokağında bulunan Beşiktaş Köftecisi. Köfterler bitmeden yetişiyor, bir bucuk ağırlıklı siparişimizi veriyoruz; yanına salata ve piyazımızı da unutmuyoruz. Kömürde pişmiş inegöl usulü köfteler az yeşillik ve acı biber sosuyla demir tabağında az sonra masamızda, hemen ardından da midemizdeki yerini alıyor.
Hamburgerin yanında coslow patates ve soğan halkaları da geliyor isterseniz. Birer cheesburger istiyoruz. Cheeseburgerin peynirini de biz şeçiyoruz.Soğan halkaları günün sonunda yanmış yağın kurbanı olmuş, ancak coslow oldukça başarılı. Hamburgere gelince; herkesin fikri aynı: uzun zamandır bu kadar lezzetli bir burger yememiştik!
Oldukça yağlı (üzerine kağıt peçete basma isteğinize mani olamıyorsunuz), malzemelerin lezzetini alamadığınız ve son derece sarmısaklı! Bu doğrultuda, misal Nothing Hill civarındaysanız Pembridge Road girişindeki şirin ve davetkar vitrinini gözden kaçıramayacağınız ARANCINA'yı deneyebilirsiniz.
İsmail abi Ürgüplü, şu an restoranı olan evde doğup büyümüş. Birkaç yıl önce evin üst katını ve Ürgüp'e tepeden bakan geniş terasını restorana çevirmiş. Hayli zayıf Kapadokya mutfağına meydan okuyan zengin menüsündeki ev yapımı lezzetleri, her bir ziyaretçisine gösterdiğine kuşku olmayan özel ilgi ve neşesi ile bu lezzetlere ve bu misafirperverliğe hayran ağırlıklı yabancı misafirler edinmiş, trip advisor, lonely planet, petit fute de harika yorumlarlar ve çok yüksek puanlarla tavsiye edilmiş.
Ama her daim yer ayırmak gereken hiçbirşeye değişilmez lezzet "fırında tahin helvası" ve bir de "sufle" üstüne oh patladık...
Park sorunu yok, lezzet hizmet fiyat dengesi makul, gitmeye üşenmeyin, çok mutlu döneceksiniz!
Bizim gibi burada çalışan burada oturan, "karşı tarafa" başka bir şehir gözüyle bakan Avrupa yakalıları Kadıköy'e geçirmek için yeterli bahane; Çiya'da bir akşam yemeği!
Kadıköy balıkçılar çarşısında yolun bir tarafında lahmacunu ve kebabıyla meşhur Çiya Kebap restoranı diğer tarafında isimleri ve lezzetleriyle alışkın olmadığımız ama bir kez tadlarına vardı mı özlemeden, Çiya'ya gidip yine yeni yeniden yemeden duramadığımız Balkan, Kafkas, Arap mutfaklarından bir dizi yöresel yemek sunan Çiya Sofrası.
Bakır tabaklarda servis edilen farklı yemeklerle donatılıyor masa her seferinde. Zira menudeki çorba seçenekleri bile 150 ye varıyor. Dolayısıyla her ziyaretinizde o günün menusundeki farklı lezzetler tadma imkanı buluyorsunuz. Ama hiçbirinde kuru patlıcan dolması eksik olmuyor menuden ve soframızdan :)
Bu lezzetli yemeklerin ardından malesef ki ağzınızı tadlandırmanız pek mümkün olmuyor. Evet tıka basa yemiş olmanında etkisi var ama domates, zeytin, ceviz gibi recel kılıklı tatlı secenekleri de cok iştahımızı kabartmıyor. Ama hala bir künefe seçeneği mevcut:)