Berlin'de Hisar Restoran ile başlayarak takip eden 3 gün boyunca hep dogru adreslerde birbirinden lezzetli yemek maceralarına dalıyoruz.
Bunda 2 onemli etken var. Birincisi kutsal kitap Dost Yayınevi Berlin rehberi; daha once Italya, Barcelona, Amsterdam da bize yol gosteren bu dizi Berlin'de de hem yol hem yemek pusulamız oluyor. İkincisi ve aslında daha onemlisi hostelimizin (Grand Hostel Berlin) gece resepsiyon görevlisi sevgili arkadaşımız Thilo! Magic box tan bize sabun ve sampuan tedarik edişine minnettar kalarak başladığımız ilk diyolog 3 gün sonunda elemanın Berlin'in kurdu olduğuna kanaat getirmemizle noktalanıyor. Sonradan Fb dan ekleyip fotograflarını görünce arkadaşın tam bir "party animal "olduğu da belgeleniyor.
Kahvaltı öğünü hostelde gerçekleşiyor. Peynir domates salam ve sallama olsa da cay, bir kahvaltı kültürleri olaması mutluluk verici. Ogle ogunleri cogunlukla atlanıyor ya da kentin dört bir yanını sarmış Xmas Market lar dan birinde sıcak şarap ve Currywurts eşliğinde geçiştiriliyor.
İkinci aksam yemeği mekanına alışveriş çılgınlıgı caddesi Kurfurstendamm'daki (bu cadde aynı kaldırımda 3 karşı kaldırımdma 2 H&M magazasıyla Elif için bir cennet olarak nitelenebilir. Diğer yandan caddedeki konsept Adidas mağazasını anlatmak için çıldırıyorum ama malesef bu blogun temasının dışında kalıyor) uzun yüyüyüşün ardından kutsal kitabın rehberliğinde ulaşıyoruz. XII Apostel Berlin'in en iyi Italyan restaurantlarından biri. Charlottenburg şubesi de hemen Sbann durağının karşısında.
Kitabın rezervasyon yaptırın uyarısını dinlemiyor, şansımızı deniyor, neyse ki şanslı cıkıyoruz. Kocaman bir restaurant ve oldukca kalabalık, ancak 5 dk içerisinde bize bir masa ayarlanıyor. Açgözlülükle Bir Chicken Salat, Bir domates mozzerella ve bir scilya pizza (ıspanak, beyaz peynir ve sucuk) söylüyoruz. Yanında elbette "Haus Wine,1 liter please!" O kalabalığa rağmen siparişler cok kısa sürede geliyor. Önce salatalarımızı afiyetle yiyoruz. Porsiyonlar KOCAMAN ve cok leziz.
Ertesi aksam arkadaşımız Thilos'un yoluna giriyoruz. Geceye 25 metro durağı uzağımızdaki (U7 son durak) Spandau'da bulunan Avrupa'nın en büyük Xmas Market'ında başlıyoruz. Her taraf yemekciler, peynir, sosis, et satan büfeler, şekerciler, kuru yemişçiler... Buraya kadar gelmişken bir şeyler yemeden duracak halimiz yok. Günlerdir Çin yemeği sayıkladığımız için bu öğünde Chinese'de karar kılıyoruz. Kocaman bir tabak noodle elimizde C&A magazasının tentesi altında, başlayan sağanaktan korunarak o soğukta, o koşullarda, o lezzetli çin yemeğini götürüyoruz..
Ardından elimizde Sıcak Şarap ve kavrulmuş tatlı fıstık ile pazarı turluyor, karnavalda birkaç oyun oynuyor ve rotamızı Potsdamer Platz a çeiriyoruz. Metro çıkışında yine bir Xmas Market var bunu pas geçip MOMMSEN ECKHAUS (HAUS DER 100 BIERE) yi buluyoruz. Biz bu ismi duyunca sağlam bir Alman bira evi hayal etmiştik haliyle ancak mekan hiç beklediğimiz gibi değil, kafeden bozma, kantine çalan, çok aydınlık, çok kötü dekore edilmiş -hatta edilmemiş bile, bir mekan.. Ama menude gerçekten 100 çeşit bira var! Biz de buna konsantre oluyoruz. Bu 100 den 4 tane seçip deniyoruz.
Grand Hostel Berlin ile ilgili önemli not: Berlin'de kalınacak adres budur! Metro istasyonuna 2 dk temiz kocaman odalar, ihtisamli bir yatak, super kahvaltı, super ekip! 10 numara!